Hayat, insanın ruhunu eğiten bir yolculuktur. Bu yolculuk bazen sessiz geçitlerden, bazen fırtınalı vadilerden geçer. Herkesin bir hikâyesi, her hikâyenin içinde bir sızı, her sızının ardında görülmeyi bekleyen bir ihtiyaç vardır. İşte ben, bu hikâyelere eşlik etmek için buradayım. Dinlemek, anlamak, söylenemeyenleri duymak ve ruhun sakince konuşmasına izin vermek için…

Psikolojiyle tanışmam, bu mesleği hedeflemem yalnızca bir meslek seçimi değil; bir anlam arayışının, insanı derinden kavrama çabamın adı oldu. Akademik eğitimim boyunca zihnimi bilgiyle, kalbimi tecrübeyle, ruhumu şefkatle yoğurdum. Bilimin ışığını yadsımadan, merhamet ve şefkati ardımda bırakmadan,  insanın ruhuna dokunabilen yöntemleri içselleştirerek ilerledim. Her danışanla kurulan bağda, her cümlede, her sessizlikte yeniden yeniden öğrendim. Mesleğimi icra ederken modern psikolojinin güncel yöntemlerini kullanıyor, kadim bilgeliğin ve kültürel zeminimizin sesine de kulak veriyorum. Çünkü inanıyorum ki; ruhun ihtiyacı sadece teknik değil, aynı zamanda merhamet, anlayış ve içtenliktir. Her görüşmede, bireyin kendi iç kaynaklarını fark etmesine, potansiyelini görünür kılmasına ve yeniden anlam bulmasına tanıklık ediyor, tanıklık ettiklerimle büyüyor ve büyüleniyorum.

Yıllar içinde gerçekleştirdiğim yüzlerce yayın, yazdığım yazılar, verdiğim seminerler hep aynı gayeye hizmet etti: Sözle dokunmak, duyguyla köprü kurmak, içsel dönüşüme alan açmak… Çünkü bazen bir cümle, bir insanın hayatını güzelleştirebilir. Bazen bir kelime, yıllardır susan bir ruhu konuşturabilir.

Danışmanlık sürecine gelen kişilere çözüm sunmaktan öte, içsel yollarını yürürken yanlarında olup destek olmayı önemsiyorum. Dönüşüm, dışarıdan dayatılarak değil; içeriden keşfedilerek gerçekleşir. Ve her insan, doğru zamanda, doğru aynayla karşılaştığında kendine bakmaya başlar. Ben o aynayı tutmaya, o zamanı birlikte taşımaya talibim.

Yazılarımda, yayınlarımda, bireysel görüşmelerimde hep aynı hassasiyetle ilerliyorum: İnsana insan gibi yaklaşmak, kelimeleri şefkatle seçmek ve sözü yoran değil, onaran bir dile dönüştürmek… Çünkü ruh, en çok sözcüklerde kanar; en çok da sözcüklerde iyileşir.